24 Aralık 2011 Cumartesi

MÜLAKAT İÇİN HAZIRLIK!!!

İş sınavını kazandık, yeri geldiğinde devlette, yeri geldiğinde özel sektörde ve çoğunlukla bankacılık sektöründe son noktadır mülakat! Aslına bakarsanız en korku duyulan noktadır ve bence en büyük kayıbın yaşandığı noktada bu korkudan kaynaklanır,çünkü yanlış ifadelere neden olur bu korku. Tabiki bir mülakata gerekli özen fazlasıyla gösterilmeli ama korkuya ve endişeye yer bırakmadan. Şimdi sizlere bir mülakat aşamasını anlatıyorum, bizzat kendimin yaşadığı bir mülakat hikayesi. Umarım tecrübelerim  ileride katılacağınız mülakatlar için bir fikir yaratabilir. Anlatacağım bir banka mülakatıdır. Bir bankanın bölge müdürlüğünü düşünün, siz ve tüm rakipleriniz oradasınız etrafınızda güler yüzlü sizi sakinleştirmeye çalışan ve aslında ''acaba beni mi izliyorlar?'' diye düşündüğünüz bir sürü insan kaynakları çalışanı emin olun hepsi gayet kibardırlar hatta bu özgüvenle birleşmiş kibarlık sizde bir gerilim yaratabilir. Sizden mülakat öncesi bir kompozisyon isteyebilirler. Bazen bu kompozisyonu gayet rahat bir ortamda yazarsınız bazen de ''hadi çabuk olalım arkadaşlar!!! '' sesleri altında. Ve benden size ilk tavsiye arkadaşlar bu seslere kulaklarınızı tıkayın. Tecrübelerimden elde ettiğim sonuca dayanarak söylüyorum baskı altında ne kadar kendimizi ifade ettiğimiz ölçülür burda, sakin olun, bırakın bitirmenizi beklesinler, zorla elinizden kalem almayacaktırlar. Siz yeterki sakin bir ifadeyle konuyu anlatabilin. Soğuk kanlılık en önemli silahınız bunu unutmayın. Bir bekleme süresinden sonra kibar bir yetkili sizi mülakat odasının kapısına kadar götürür. ''Heyecanlı mısınız? Sıkıldınız mı?'' diye sorular gelir bazen. Bu görevliyle sohbet etmenizi öneririm size biraz olsun stresinizi atıcaksınız, çekingen davranmayın. İçeriden onay geldi ve sizi çağırıyorlar. Mutlaka ama mutlaka kapıyı çalın unutmayın iki tık tık yeterli! İçeride kocaman bir masa ve etrafında muhtemelen 4 veya 5 mülakat görevlisi. Biri mutlaka karşıda oturur. İkisinin önünde bilgisayar vardır ikisi ise tamamen sizi izler. Karşıda oturan o ciddi kişiye dikkat arkadaşlar çünkü genellikle bütün ataklar ondan gelecektir. İçlerinden biri vardır ki size yardımcı olmak için ordadır sizi sıkıştırdıkları zaman ve konuşamaz duruma geldiğiniz zaman o yardımcı olacaktır. Odaya girdiniz mutlaka hepsi ile göz teması kurun. Hoşgeldin nasılsın gibi sorulara teşekkür ederim gibi net cevaplar verin ''Siz nasılsınız?'' diye sormayın mesela unutmayın samimiyet seviyesini korumak zorundayız. Kendinizi anlatın derler  özgeçmisim zaten elinizde ne anlatabilirim diye düşünebilirsiniz ama anlatın, bütün eğitim hayatınızı, yaşadığınız şehirleri, iş tecrübelerinizi, akıcı bir dil ile anlatın. Hatta o kadar iyi ifade edin ki özgeçmişinizle alakalı onlarla paslaşın. Unutmayın ne kadar çok susarsanız o kadar çok soru gelir. Soru sorun, bu işin karşılıklı bir anlaşma olacağına dair izlenim bırakır onların üzerinde ve sizinde bu işi tanımaya gayret gösterdiğinizi düşünürler. Asla sinirlenmeyin, yerinizde sallanmayın, sabırsız biri olduğunuzu düşündüren hareketlerde bulunmayın ama en önemli olan bütün bunları yapıyorken seviyeli ve rahat olun. Bilmiyorum demekten korkmayın. Unutmayın herşeyi bilmek zorunda değilsiniz. Ucu açık cevaplar vermek yerine kesin ve net bilmiyorum demeyi tercih edin. Aslında bu bilmiyorumu, soruya göre daha yumuşak bir cevap şeklinde söyleyebilirsiniz ''Bu konuda bilgi sahibi değilim.'' gibi. Çıkarken teşekkür etmeyi unutmayın. Yeni mülakat yazılarımız da olacak, nasıl giyinmeliyiz, neler sormalıyız vb. paylaşacaklarımın yardımcı olacağını umut ediyorum.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

en önemlisi heyacanlanmayın ve doğru kesin cevaplar verin görüşme gayet olumlu geçer.